Dünaydın Sevgilim’den: 8 Mart

Bensiz çok mutsuzmuş
E ömrümü yedin be kadın! Hesabı da öde bir zahmet.
Ölü doğmuş bir bebek acizliğiyle seslendim sana hep.

Tutamadığın ellerim ve vurduğun sırtım hala kanıyor. Ne yazık ki
sana “canın sağ olsun” diyemiyorum. Boğazıma takılıyor seninle
ilgili tüm dileklerim. Kıyamet günü bilinen kıymetlerdendi seninki. Arkana bakmazdın, yansa canın dünyayı yakardın ama ilk benim dünyamdan başlardın.
Bir dalga kumsaldan ne götürürse işte öyle götürdün bendekileri,
dümdüz bıraktın. Ne bir iz, ne bir tepe, ne bir kale… Görenler “çok
zayıflamışsın” diyor, ruhum yüzüme vurmuş be. Olsun sen yine
de güçlü bil kendini. Yüzmeyi senden öğrendim bilirsin. Ama seni
“bana yüzmeyi öğreten” olarak değil de “beni bir kaşık suda boğan” birisi olarak hatırlayacağım. Bunu da bil.

Nefessiz kaldı çocuk devam edemedi satırlarına. Onu en son gö-
renler “kayıp giden bir yıldızın ışıltısında yandı” dediler. Ne kadar
yandı bilinmez ama aldatılan bir erkek gururuyla yandığı söyleniyor.

Gel
Diyemedim
Çünkü gel-
sen
Ben ölecektim.

8 M a r t İ r f a n ‘ ı n D ü ş m a n İ ş g a l i n d e n K u r t u l u ş u

Yorum bırakın